Günümüzde birçok insan kolay yoldan muvaffakiyet elde etmenin yollarını arıyor. Fakat kolaylıkla kazanılan muvaffakiyetin değerini bilmedikleri üzere, bu muvaffakiyetin bir gün ellerinden kayıp gideceğinin farkında değiller. Gerçek muvaffakiyet, her vakit azimle çalışan ve çaba edenlerin olur.
Bu yazıda, azmin zafere giden seyahatini, paralimpik oyunlarının doğuşunu, ülkemizin paralimpik oyunlardaki tarihî sürecini, paralimpik oyunlar hakkında az bilinenleri ve paralimpik oyunlar olmadan neden olimpiyat oyunlarının yapılamayacağını öğrenmiş olacaksınız.
Paralimpik nedir?
Paralimpik Oyunları, dünyanın dört bir yanından farklı engelli kümelerine mensup seçkin sportmenlerin madalya için uğraş ettiği çoklu spor etkinlikleridir. İngilizce ‘paralyzed’ (engelli) ve ‘olympic’ (olimpiyat) sözlerinin birleşiminden oluşan ‘paralympic’ sözü, bu oyunların ismini oluşturur. 1948 yılında temelleri atılan oyunlar, o vakitler sportmen bulmakta zorlanılsa da günümüzde milyarlarca insanı ekrana kilitleyen en büyük spor tertiplerinden biri haline gelmiştir. Tüm Paralimpik Oyunları, Memleketler arası Paralimpik Komitesi (IPC) tarafından yaz ve kış olimpiyatlarının çabucak akabinde düzenlenir.
Paralimpik oyunlarının doğuşu
1940’lı yılların ortalarında İngiltere’de Dr. Ludwig Guttmann, askeri bir hastanede felçli hastalar için rehabilitasyon merkezi kurarak, II. Dünya Savaşı’nda yaralanmış parapleji hastalarının tedavisinde spordan faydalandı. Başlangıçta tekerlekli sandalye sporlarının gelişmesi için ferdî sporlardan yararlanan Guttmann, vakitle farklı engelli kümelerini da göz önünde bulundurarak spor çeşitliliği sağladı. Dr. Guttmann, tekerlekli sandalye sporunu olimpiyat ruhuyla bağdaştırarak, 1948 yılında birinci Stoke Mandeville Tekerlekli Sandalye Sporları Oyunlarını organize etti ve paralimpik oyunların temelini attı.
Bu gelişmelerden sonra Dr. Guttmann, oyunların uluslararası bir boyuta taşınması gerektiğini savundu. 1952 yılında Hollanda’dan gelen küçük bir sportmen kafilesiyle milletlerarası bağlar ismine kıymetli bir adım atıldı. 1957 yılında ‘Stoke Mandeville Oyunları Komitesi’ kurularak, oyunlar üç yıl boyunca burada düzenlendikten sonra, olimpiyatların yapıldığı kentlerde gerçekleştirilmesi planlandı. Bu mümkün olmadığında ise diğer kentlerde düzenlendi.
Paralimpik oyunlar hakkında az bilinenler
Paralimpik Oyunlar’ın logosu, ‘agitos’ olarak isimlendirilen ve hareket halindeki ruhu temsil eden yeşil, mavi ve kırmızı eğrilerden oluşur. Bu renkler, dünya genelinde kullanılan ülke bayraklarını simgeler.
Kör futbolunda, oyuncular ortasındaki eşitliği sağlamak için tüm sportmenlerin gözleri bağlanır. Zira birtakım atletler kısmen görebilmektedir. Atletizm kolunda yarışan görme engelli atletler, iple bağlı oldukları rehberlerle koşma hakkına sahipken, yüksek atlama yapan atletler rehberlerinin alkış temposuyla yüksekliklerini anlayabilirler.
2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda, Suriye’deki iç savaş sırasında bacağını kaybeden yüzücü İbrahim el-Hüseyin ve İranlı disk atma sportmeni Shahrad Nasajpour’un yer aldığı iki kişilik mülteci ekibi altın madalya için gayret etti.
100 metre paralimpik rekoru, 10.72 saniyeyle bir uzvu eksik olan Nijeryalı atlet Ajibola Adoye’ye aittir. Bu rekor, Kanadalı olimpiyat rekortmeni Donovan Bailey’in 9.84’lük derecesinin bir saniye gerisindedir.
2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda Türkiye
Türk Ulusal Grubu, oyunlardaki en fazla altın madalyasını Rio’da elde etti. 6. kere katıldığı tertipte, 2004, 2008, 2012 yıllarında birer altın madalya kazanan Türkiye, 2016’da üç altın madalya ile en başarılı performansını sergiledi.
-
Altın Bayan Nazmiye: 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda 40 kiloda şampiyon olan Nazmiye Muratlı, 2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda 41 kiloda 104 kiloluk kaldırışıyla dünya rekoru kırarak altın madalya sayısını ikiye çıkardı.
-
İkinci Altın Abdullah’tan: Masa tenisi erkeklerde (class 4) ulusal sportmen Abdullah Öztürk, finalde Çinli rakibini 3-1 yenerek altın madalyanın sahibi oldu.
-
Takım Sporlarında Bir Birinci: Son Avrupa Şampiyonası’nda tepede yer alan golbol bayan ulusal kadrosu, 2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda da altın madalya kazanarak, grup sporlarında Türkiye’ye birinci şampiyonluğu getirdi.
-
Kübra’dan Gümüş Madalya: Ulusal sportmen Kübra Korkut, masa tenisi tek bayanlarda (class 7) finaldeki rakibine yenilerek gümüş madalya kazandı.
-
Rio’da 5 Bronz Madalya: Judo bayanlarda Mesme Taşbağ ve Ecem Taşkın, atletizm erkekler 1500 metrede Semih Deniz, atıcılık bayanlar 10 metre havalı tabancada Ayşegül Pehlivanlar ve masa tenisi çift erkeklerde Abdullah ve Ali Öztürk kardeşler bronz madalya kazandı.
2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda Türkiye
2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda Türkiye, 2 altın, 4 gümüş ve 9 bronz olmak üzere toplam 15 madalya kazanarak oyunları genel sıralamada 42. ve toplam madalya sıralamasında 25. sırada tamamladı.
Golbol Bayan Ulusal Kadrosu, ABD’yi yenerek üst üste ikinci kere paralimpik şampiyonu oldu. Masa tenisinde Abdullah Öztürk altın madalya kazanırken, Nesim Turan, Ali Öztürk ve Kübra Korkut bronz madalya elde etti. Sevilay Öztürk, yüzmede bronz madalya kazanarak Türkiye’ye bu branştaki birinci madalyasını getirdi. Okçulukta Türkiye 3 madalya kazandı: Nihat Türkmenoğlu gümüş, Bahattin Hekimoğlu bronz madalya alırken, Öznur Cüre ve Bülent Korkmaz ikilisi makaralı yay karışık grupta gümüş madalya kazandı. Judo ve tekvandoda ise Türkiye ikişer madalya elde etti. Judoda Recep Çiftçi ve Zeynep Çelik bronz, tekvandoda Meryem Çavdar gümüş ve Mahmut Bozteke bronz madalya kazandı. Atıcılıkta Ayşegül Pehlivanlar gümüş, halterde Besra Duman bronz madalya kazanarak Türkiye’nin başarılarına katkıda bulundu.
Paralimpik Oyunlar olmadan Olimpiyat oyunları yapılamaz!
Paralimpik Oyunları, artık Olimpiyat oyunlarının ayrılmaz bir modülüdür ve bu iki tertip birbiriyle iç içe geçmiştir. 2001 yılında Memleketler arası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve Milletlerarası Paralimpik Komitesi (IPC) ortasında yapılan muahede gereği, bir ülkede Olimpiyat Oyunları düzenlenmeden evvel o ülkenin Paralimpik Oyunlarına da konut sahipliği yapmayı taahhüt etmesi gerekmektedir. Bu kural, Paralimpik atletlerin hak ettiği bedeli görmesini sağlarken, olimpiyat ruhunun kapsayıcılık ve eşitlik prensiplerine dayandığını vurgulamaktadır. Yani, Paralimpik Oyunları olmadan artık olimpiyat oyunları düzenlenemez.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar külliyen muharrirlerinin özgün niyetleridir ve Onedio’nun editöryal siyasetini yansıtmayabilir. ©Onedio